2814. [4:425, Hadîs No: 5845] .3i Ebû “Zer ve İbni Abbas’dan (r.a.) rivayetle:
Ben Mekke’deyken evimin damı yarıldı. Cebrail indi. Göğsümü yardı. Sonra kalbimi zemzem suyuyla yıkadı. Sonra hikmet ve îman dolu altın bir leğen getirdi, onu kalbime boşalttı, tekrar kapattı. Son­ra elimden tutarak beni dünya semasına çıkardı. Oraya geldiğimizde Cebrail ile dünya semâsının kapıcısı arasında şöyle bir konuşma geç­ti: Cebrail: “Kapıyı aç/
Bekçi: “Kimsin?”
“Cebrail’im.”
“Yanında kimse var mı?”
“Evet, yanımda Muhammed var.”
“Gelsin diye kendisine haber gönderilmiş mi?”
“Evet, kapıyı aç.”
Dünya semasına çıktığımızda sağında ve solunda bazı karartılar bulunan bir adamla karşılaştık. Sağına baktığında gülüyor, soluna baktığında ise ağlıyordu. Bu zât şöyle dedi: “Hoş geldin ey salih pey­gamber ve salih oğlum!” Ben, “Ey Cebrail bu kimdir?” diye sordum. Cebrail şöyle cevap verdi: “Bu Âdem’dir. Sağındaki ve solundaki ka­rartılar evlatlarının ruhlarıdır. Sağındakiler Cennetlikler, solundaki-ler de Cehennemliklerdir. Sağ tarafina baktığında gülüyor, sol tarafi-na baktığında da ağlıyor.” Sonra Cebrail beni yukarı çıkardı. İkinci göğe vardık. Bekçisine, “Kapıyı aç” dedi. Melek ona dünya semasının bekçisininkine benzer sorular sordu. Hz. tdris’e uğradığımda bana şöyle dedi: “Merhaba ey salih Peygamber ve ey salih kardeş.” Ben, “Bu kim?” diye sordum. Cebrail, “Bu îdris Peygamberdir” dedi. Sonra Hz. Musa’ya uğradım. Bana şöyle dedi: “Merhaba ey sâlih Peygam­ber ve sâlih kardeş!” Ben, “Bu kim?” diye sordum. Cebrail “Hz. Musa’dır” cevabını verdi. Sonra Hz. İsa’ya uğradım, bana “Merhaba ey sâlih Peygamber ve sâlih kardeş” dedi. Ben, “Bu kim?” diye sor­dum. Cebrail, “Meryem oğlu İsa’dır” cevabını verdi. Sonra Hz. İbra­him’e uğradım. Bana “Merhaba ey sâlih peygamber ve ey sâlih evlat” dedi. Ben, “Bu kimdir?” diye sordum. “Cebrail, “Hz. İbrahim’dir” diye cevap verdi. Sonra beni yukarı doğru çıkardı. Öyle bir yere çıktık ki,
orada kalemlerin cızırtısını işitiyordum. O anda aziz ve celil olan Al­lah ümmetime elli vakit namaz farz kıldı. Bununla dönerken Hz. Musa’ya uğradım. Mûsâ bana şöyle dedi: “Rabbin ümmetine neyi farz kıldı?” Ben, “Onlara elli vakit namaz” dedim. Hz. Mûsâ bana: “Rabbi-ne tekrar müracaat et. Çünkü ümmetin buna güç yetiremez” dedi. Bunun üzerine ben Rabbime geri döndüm ve yarısını indirdi. Hz. Musa’ya dönüp durumu haber verdiğimde bana “Rabbine geri dön. Çünkü ümmetin buna da güç yetiremez. Ben tekrar Rabbime dön­düm. Rabbim şöyle buyurdu: “Beş vakit olsun. Fakat bu elli vakte be­deldir. Çünkü benim katımda söz değişmez.” Sonra Hz. Musa’ya dön­düm. Bana: “Rabbine tekrar müracaat et” dedi. Ben, “Artık Rabbim-den hâyâ ettim” dedim. Sonra Cebrail beni götürdü. Nihayet Sidre-tü’1-Münteha’ya vardık. Orasını mahiyetini bilemediğim renkler kap­lamıştı. Sonra Cennete girdim. Orada inciden kubbeler bulunduğunu ve toprağının misk olduğunu gördüm

4. HADİS

3343. [5:404, Hadîs No: 7760] îbni Abbas’dan (r.a.) rivayetle Peygamber Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurmuşlardır:
Zemzem suyu hangi niyetle içilirse ona yarar: Şayet şifa niyetiyle içersen, Allah sana şifâ verir, kötülükten korunmak için içersen, Al­lah seni korur, susuzluğunu gidermek için içersen, Allah susuzluğu­nu giderir. Karnım doyurmak için içersen, Allah seni doyurur. Cebra­il’in ayağını vurması, Allah’ın Hz. İsmail’e içinnesinin eseridir

Hz. Peygamber (asm) Efendimiz, “Bizimle münafıklar arasındaki alamet bizim zemzemi bol bol içmemizdir; çünkü onlar asla zemzemi bolca içemezler” şeklindeki sözleriyle (Abdürrezzâk es-San‘ânî, V, 112-113; Müsned, III, 394; İbn Mâce, Menâsik, 78) zemzemden bolca içilmesini iman alâmeti ve nifaktan uzak olma işareti olarak nitelendirmiştir.

Bu hadisi aynı zamanda Darekutnî ve Hakim, İbn Ebî Müleyke tarikiyle tahric etmiştir. Şöyle ki:

“Bir adam İbn Abbas’ın yanına geldi ve sordu: “Nereden geliyorsunuz?” O da: “Zemzem suyundan içtim, oradan geliyorum” dedi. O da: “Nasıl içtiniz?” diye sorunca, İbn Abbas: “Layık olduğu şekilde içtim” diye cevap verdi. Adam: “Peki layık olduğu şekil nasıl oluyor?” deyince, İbn Abbas şu cevabı verdi: “Zemzem suyundan içerken kıbleye yönel, Allah’ın ismini an ve üç nefesle iç, kanasıya kadar içmeye devam et. İçtikten sonra Allah’a hamdet. Çünkü Resulüllah (asm) Efendimiz: Bizimle münafıklar arasındaki alamet, onlar Zemzem suyundan içerler ama bir türlü kanmazlar.” buyurmuştur.

Münafık zahiren o sudan içse bile, susuzluğu asla bitmez, çünkü kalbinde hastalık olana, zemzem şifa vermez.

Zemzemi içerken gönül dünyamızı hoş, kin ve nefretten ise boş tutmalıyız. Niyetlerimiz halis olmalı, Allah için olmalı ki, zemzemi içtiğimizde ne için içtiğimizin gayesine erişelim, dualarımız makbul, günahlarımız mağfur, kalplerimiz nurlarla dolsun.

Zemzem Suyu ve Özelliği

Zemzem kuyusu, ilahi bereketi yansıtan kaynaklardan biridir. Resulüllah (asm) Efendimiz bu suyu kutsal saydığı için kıyamete kadar o kutsaldır, mübarektir.

Şüphesiz Mekke vadisini seçip ilk ibadet yerinin orada yapılmasını emreden Cenab-ı Hak, milyonlarca müminin o beldeye gelip haccedeceğini ezeli ve ebedî ilmiyle tespit edip ona göre Zemzem suyunun kaynağını hazırlamıştır. Bugün milyonlarca hacı o kaynaktan kanasıya içmekte ve fakat kaynakta bir eksilme meydana gelmemektedir.

Aynı zamanda Zemzem suyunun birtakım manevi özellikleri yanında kimyevi özellikleri de söz konusudur. Açlığı giderici, sindirim sistemini düzenleyici hassaları bunlardan biridir.

Konuyla ilgili bazı hadisler

1. Cabir (r.a.) den yapılan rivayete göre, Resulüllah (asm) Efendimiz şöyle buyurmuştur:“Zemzem suyu ne niyetle içilirse ona göre (fayda sağlar).” (İbn Mace, Menasik 78)

Bu hadisi aynı zamanda İbn Ebi Şeybe, Beyhakî, Darekutnî ve Hakim tahric etmişlerdir. el-Münzirî ile Dimyatı ise bunun sahih olduğunu ifade etmişlerdir. İbn Hacer de hasen demiştir. Ancak isnadında Abdullah b. Müemmil bulunuyor ki bu zat zayıftır. (bk. Mizanü’l-itidal, 2/510)

Ayrıca bu hadisi Beyhâki başka bir tarikle Cabir’den rivayet etmiş bulunuyor ki, onun da senedinde Süveyd b. Said bulunuyor ve bu zatın cidden zayıf olduğu belirlenmiştir. (Neylü’l-evtar, 5/99)

Bununla beraber bu zat gözlerini kaybetmeden önce rivayetine itibar edilir diyenler de vardır.

2. Aişe (r.a.)’dan yapılan rivayete göre, “Kendisi (Mekke’den ayrılınca) beraberinde Zemzem suyu taşır ve Resulüllah (asm) Efendimizin de taşıdığım söylerdi. (Neylü’l-evtar, 5/99)

Bu hadisi Beyhakî tahric edip Hakim sahihlemiştir. İstidlale salih bulunuyor.

3. İbn Abbas (r.a.)’dan yapılan rivayete göre: Resulüllah (asm) Efendimiz su dağıtanların yanına geldi ve su istedi. Hz. Abbas: “Ya Fazl! Annene git de Resulüllah için onun yanındaki içecekten getir” dedi. Resulüllah yine: “Bana su ver” diye emretti. Bunun üzerine Abbas (r.a.) şöyle dedi: Ya Resulallah! Şu gördüğüm insanlar ellerini bu suya sokuyor, ulaştırıyorlar..” Efendimiz: “Su dağıtımı hususunda işinize devam edin; çünkü siz salih amel üzere bulunuyorsunuz” buyurduktan sonra şöyle ilave etti: “Eğer siz su dağıtıcılara galip edilip (müşkil durumda bırakılmanız) endişesi olmasaydı, ipi boynumun üzerinden kaldırıp bırakıncaya (taşıyamaz duruma gelinceye) kadar (kuyuya) inerdim.” (Buhari, Hac 75; Ahmed, 1/249, 284, 285)

4. Yine İbn Abbas (r.a.)’dan yapılan rivayete göre, Resulüllah (asm) Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Zemzem suyu ne için içilirse ona göre yarar sağlar: Şifa arzusuyla içersen Allah sana şifa verir; açlığını gidermek niyetiyle içersen Allah seni doyurur; susuzluğu kesip gidermek için içersen, Allah senin susuzluğunu onunla kesip giderir. Zemzem, Melek Cebrail’in açtığı çukurdur, İsmail’in su içtiği yerdir.” (Neylü’l-evtar, 5/99)

Bu hadisi aynı zamanda Hakim tahric etmiş ve Darekutnî şu fazlalıkla rivayet etmiştir:“Allah’a sığınarak içersen, Allah seni korur.”

Bu konuda Ebu Davud’un Ebu Zer (r.a.)’den yaptığı bir rivayet bulunuyor. Resulüllah (asm) Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Zemzem mübarektir. Şüphesiz bu su, aç olanın gıdası, hasta olanın şifasıdır.”

İlim adamlarının bu konudaki görüş ve istidlalleri

Mezhep imamlarının hepsi, özellikle tavaftan sonra Zemzem suyu içmenin müstehap olduğunu belirtmiş ve buna muhalefet edeni olmamıştır.

islami sohbet

Kuyunun başına gelip kanasıya içmek ve içerken de şöyle dua etmek sünnet anlamına tavsiye edilmiştir: “Allah’ım! Senden geniş rızık, faydalı ilim ve her derde şifa diliyorum.”

Diğer zamanlar da bu sudan yeteri kadar yararlanmak ve Mekke’den ayrılırken, imkan nisbetinde ondan bir miktar taşımak müstehabdır.

Çıkarılan hükümler

– Zemzem suyu mübarektir ve kutsaldır.

–  Özellikle tavaftan sonra iki rekat namaz kılınınca ondan içmek müstehabdır.

– Mekke’den ayrılırken beraberinde zemzem suyu taşımasında bir sakınca olmadığı gibi, böyle yapmanın müstehab olduğunu söyleyenler çoğunluktadır.

– Zemzemi kıbleye yönelerek üç nefeste içmek de sünnet veya müstehabdır.

– Zemzemden kanasıya kadar içmek müstehabdır.

– Zemzemi oturarak içmekte bir sakınca olmadığı gibi, ayakta durup içmekte de bir sakınca yoktur.

– Zemzem içerken besmele çekmek ve içtikten sonra Allah’a hamd etmek sünnettir.

– Zemzem suyu dağıtmak salih amellerden biridir.

– Zemzem suyunu içerken belirtilen duayı yapmak sünnettir.

– Zemzem içerken şifa,  rızık,  ilim ve rahmet dilemek müstehabdır.

– Zemzem suyunun fışkırdığı çukur Melek Cebrail tarafından açılmıştır. O bakımdan da kutsal sayılmıştır. (bk. Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla Ahkâm Hadisleri, Uysal Kitabevi, Hac, Zemzem konusu)

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet

 

 

Zemzem İçimi (Şifa Mübarek Su), Zemzem İçimi Şifa Mübarek Su,zemzem hakkında Hadisler,zemzemin önemi, islami site, islami sohbet, dini sohbet, islami Radyo,

https://www.islamisite.net/wp-content/uploads/2018/10/esmaül-hüsna-1024x819.jpghttps://www.islamisite.net/wp-content/uploads/2018/10/esmaül-hüsna-150x120.jpgmuslumangencİSLAMİ SOHBETdini sohbet,islami radyo,islami site,İSLAMİ SOHBET,zemzem hakkında Hadisler,Zemzem İçimi (Şifa Mübarek Su),zemzemin önemi
2814. .3i Ebû 'Zer ve İbni Abbas'dan (r.a.) rivayetle: Ben Mekke'deyken evimin damı yarıldı. Cebrail indi. Göğsümü yardı. Sonra kalbimi zemzem suyuyla yıkadı. Sonra hikmet ve îman dolu altın bir leğen getirdi, onu kalbime boşalttı, tekrar kapattı. Son­ra elimden tutarak beni dünya semasına çıkardı. Oraya geldiğimizde Cebrail ile dünya semâsının...