besmeleŞefaat var mıdır? Nerede ve nasıl olacaktır?

Şefaat, suçlu veya yardıma muhtaç veya iyiliğe layık olanlar hakkında af, iyilik ve lutuf ricasında bulunmak demektir.
Ahirette şefaatın varlığı, ayet ve tevatüre varan sahih hadis-i şeriflerle sabittir. (El-Bakara, 123; Taha, 109; Sebe, 23; Gafir, 18; Muharnmed, 19; Müddessir, 48 ve daha bazı ayetler.)
Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz’in kıyamet gününde, bütün mahşer halkının, mahşer yerinin şiddet ve dehşetinden kurtulması ve bir an evvel hesabın kolayca görülmesi için büyük ve umumî şefaatı vardır. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz’in bu büyük şefaatından başka, azabı haketmiş bazı mü’minlerin cehennemden kurtulması, bazı mü’minlerin hesaba çekilmeden cennete girmesi, cennete giren mü’minlerin derecelerinin yükseltilmesi gibi şefaatleri de olacaktır. Bu şefaatlardan en fazla istifade edeceklerin de kamil ve muhlis mü’minler olduğunda şüphe yoktur.
Mahşerden sonra da her peygambere Cenab-ı Hak tarafından kendi ümmeti hakkında şefaat izni verileceği gibi şehitlerin ve salih kişilerin de şefaat etmelerine izin verilecektir. Fiilen cehenneme girmiş günahkarların cehennemden çıkarılması için Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz’in şefaatı olacağı gibi bazı ehl-i cennetin de şefaatleri olacaktır

……..Kimsenin keyfiyle şefaat edemeyeceğini , şefaatin tek sahibinin Allah olduğunu , fakat Allah ın izin verdiği kişilerin şefaat edebileceğini kurandan anlıyoruz , bizim karşı çıktığımız şey Allah tan başkasına (şefaat yaaa ….. ) diye yalvarmaktır ;

……..Aşağıdaki ayetler gibi , bir çok kuran mealinde Allahtan başkasının şefaatinin olmadığı söylenir

6:51 – Rablerinin huzurunda toplanacaklarından korkanları Kur’an’la uyar. Onlar için Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir şefaatçi vardır. Gerekir ki Allah’tan korkarlar.

2:254 – Ey iman edenler! Kendisinde hiçbir alış verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin bulunmadığı bir gün gelmeden önce, size verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcayın. Kâfirlere gelince, onlar zalimlerdir.

……..Aşağıdaki ayetler gibi kuran mealindede şefaatin Allah ın izin verdiklerinede olabileceğini belirtir ;

19:87 – (O gün) Rahmân (olan Allah)’ın katında bir ahd almış olan kimseden başkaları şefaat etme hakkına sahip olamayacaklardır.

34:23 – Allah’ın huzurunda şefaat da fayda vermez. Ancak izin verdiği kimseninki müstesna. Nihayet kalblerinden dehşet giderildiği zaman “Rabbiniz ne buyurdu?” derler. “Hakkı söyledi” derler. O, her şeyden yüksek ve büyüktür.

……….. Demekki Allah tan başka hiç kimse kendi başına şefaat edemez fakat Allah ın izin verdiği biri şefaat edebilir ( bu kişi resul de olabilir ) ……….Şefaat istemek için izin VERENE mi yalvarılır yoksa , izin ALANAMI yalvarılır ? tabikide izin VERECEK olana yalvarılır , yani Allah a yalvarılır ……… Canımızı Allah alır fakat kimle alır ? Azrail ile alır . Canımızı alması için Azraile kim izin verir ? Allah izin verir . Demekki canı asıl alan azrail değil Allah tır . Biz canımızı alırken acı çekmeyelim diye , izin veren Allah a mı yalvarırız yoksa Allah ın izniyle canımızı alan azrailemi yalvarırız ? tabikide canımızı almaya izin veren azrailin de tek sahibi olan Allah a yalvarırız ………. Burdan çıkarılacak sonuç ; şefaat için izin veren Allah olduğuna göre , izin alan kişi resulde olsa ona yalvarmayız ……… Bütün gücü elinde bulunduran , onun izni olmadan bir yaprak dahi düşmeyecek olan Allah a yalvarırız ……….Yani ; şefaaat ya resulallah diye resule asla yalvarılmaz , bu şirke götürür……..

necm -26 – Göklerde nice melek var ki Allah’ın dileyip razı olduğuna izin vermeden önce onların şefaatları hiç bir işe yaramaz.

………Allah dilemesse , razı olmassa melekler dahi şefaat edemez , meleklere de şefaat yaaa melekler denmez ……… Şefaat yaaa resulallah diye dua edenler , resule yalvaranlar yanlıştadırlar , Allah tan şefaat için izin alan resul bile olsa , her kim olursa olsun asla izin alana yalvarılmaz , şefaate izin verene , Allah a yalvarılır ……… Resulünde , şefaatinde tek sahibi olan Allah tır , Allah izin vermesse kimse şefaat edemez …….. Bizler bereket ve rızık için Allahtan yardım ister ve ona dua ederiz , duamızda işyerindeki patrona yalvarmayız , maaşa zam yap yaa patron deyip elleri semaya açmayız , rızkını bize artır Allah ım diyerek ellerimizi semaya kaldırırız …….. BU yüzden şefaat mevzusunu abartıp , bir insanın elindeki güç gibi anlatarak , Allah ın iznini anlatmassak , resul üzerine yoğunlaştırırsak , bu şirke davetiye çıkarabilir , Her şeyin doğrusunu Allah bilir …

GENELİSLAMİ SOHBETislam,islami site,İSLAMİ SOHBET,Nerede ve nasıl olacaktır,Şefaat var mıdır
Şefaat var mıdır? Nerede ve nasıl olacaktır? Şefaat, suçlu veya yardıma muhtaç veya iyiliğe layık olanlar hakkında af, iyilik ve lutuf ricasında bulunmak demektir. Ahirette şefaatın varlığı, ayet ve tevatüre varan sahih hadis-i şeriflerle sabittir. (El-Bakara, 123; Taha, 109; Sebe, 23; Gafir, 18; Muharnmed, 19; Müddessir, 48 ve...