“Bakmıyorlar mı o deveye nasıl yaratıldı?”
Yüce Allah’ın kur’an’da dikkat çektiği deve, Rabbimizin mükemmel yaratma sanatını gözler önüne seriyor.
Yüce Allah kur’an’da buyuruyor. “Bakmıyorlarmı o deveye nasıl yaratıldı?”
Kur’anda deve ile ilgili ayetler vardır.
“Ey kavmim! İşte size mucize olarak Allah’ın devesi. Onu bırakın, Allah’ın arzında yesin (içsin). Ona kötülük dokundurmayın; sonra sizi yakın bir azap yakalar.” (Hûd, 64)
“(İnsanlar) devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?” (Gaşiye, 17)
“Sâlih: İşte (mucize) bu dişi devedir; onun bir su içme hakkı vardır, belli bir günün içme hakkı da sizindir, dedi.” (Şuarâ, 155)
“Deveden de iki, sığırdan da iki (yarattı.) De ki: O bunların erkeklerini mi, dişilerini mi, yoksa bu iki dişinin rahimlerinde bulunan yavruları mı haram kıldı? Yoksa Allah’ın size böyle vasiyet ettiğine şahit mi oldunuz? Bilgisizce insanları saptırmak için Allah’a karşı yalan uydurandan kim daha zalimdir! Şüphesiz Allah o zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.” (En’âm, 144)
Bismillahirrahmanirrahim
Şems Suresi 13. Ayet
فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللّٰهِ نَاقَةَ اللّٰهِ وَسُقْيٰيهَا۠
Allah’ın elçisi onlara, “Allah’ın devesine ve onun su içme hakkına dokunmayın” demişti.
Zor iklim şartlarına dayalı güçlü fiziki yapısı sayesinde geçmişi geleceğe aktaran bir medeniyet taşıyıcısı olan develer, uzun mesafeli mesafeleri kısaltan önemli bir hayvandır. Yaradılışı gereği aldığı besinleri uzun süreli muhafaza edebilmesi ve enerjisini idareli kullanabilmesinden dolayı özellikle Araplar arasında büyük öneme sahip olan develer ”Sefinetü’s Sahra” yani çöl gemisi olarak anılmaktadır.
Hayata dokunan güçlü yanları kaçınılmaz yönleri olan deve, güçlü Arap şiir kültüründe de kendine geniş yer buldu. Cahiliye şiirlerinin sembollerinden olan develer, hemen hemen bütün muallaka şairlerinin şiirlerinde yer almaktadır.
Hayatının büyük bir bölümü deve sırtında geçen Hz. Muhammed, küçük yaşlarda amcalarının yanında, gençlik dönemlerinde sonrada eşi olacak Hz. Hatice’nin kervanında develerle yaptığı yolculuklardan dolayı develerle hep yakından ilgilendi. Peygamberlik döneminden sonra gerek hicret, gerek askeri seferler gerekse de hac yolculuklarında binek olarak develeri kullandı. Bununla birlikte İslam’ın ilerlemesinde önemli bir merkez olan Mescid-i Nebeviyi ve evini de devesinin çöktüğü yere yaptırdığı rivayet edilir. Hadislerde de kendilerine sıkça yer bulan develer zekât, diyet, megazi vb. birçok konuda zikredilmiştir. Şahsına ait devesi de bulunan Hz. Peygamberin Kasva adlı devesi olduğu bilinmektedir.
Günümüzde de Halen ‘Deve güreşleri festivalleri’ yapılmaktadır.
Develer her ne kadar Arap kültürüyle özdeş bir hayvan olarak görülse de Orta Asya’da göçebe bir yaşam süren Türkler için de önemli bir yere sahipti. Ters açıdan bakıldığında Türklerin at biniciliğindeki ustalığı ve atlarla bütünleşmesi ilk olarak akıllara gelse de yaklaşık 4 bin yıldır devenin kullanıldığı bilinmektedir. Türklere dair önemli tarihi kaynaklardan olan Dede Korkut hikayelerinde develerin izlerini sürmek mümkün. Dede Korkut hikayelerinde yer alan ‘katar kızıl develer’ tabiri, bu kızıl develerin su içtiği, Deli Dumrul’un babasının oğluna hitaben doğumunda kestiği kurbanları kastederek ‘’Doğduğunda dokuz buğra(deve) öldürdüğüm aslan oğlum’’ demesi, eski Türk yaşayışında ve kültüründe önemli bir yere sahip olduğunu göstermektedir.
“Ey kavmim! İşte size mucize olarak Allah’ın devesi. Onu bırakın, Allah’ın arzında yesin (içsin). Ona kötülük dokundurmayın; sonra sizi yakın bir azap yakalar.” (Hûd, 64)
“(İnsanlar) devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?” (Gaşiye, 17)
“Sâlih: İşte (mucize) bu dişi devedir; onun bir su içme hakkı vardır, belli bir günün içme hakkı da sizindir, dedi.” Ayetler böyle derken nasıl kıyılır onca cana?
“Bizim âyetlerimizi yalanlayıp da onlara karşı kibirlenmek isteyenler var ya, işte onlara gök kapıları açılmayacak ve onlar, deve iğne deliğine girinceye kadar cennete giremiyeceklerdir! Suçluları işte böyle cezalandırırız!” (A’râf, 40)
https://www.islamisite.net/bakmiyorlarmi-o-deveye-nasil-yaratildi/İSLAMİ SOHBETBakmıyorlar mı o deveye nasıl yaratıldı?,Devenin Yaradılışındaki Sır
Develer konusunda uyarıcı, düşündürücü ve bir o kadar ibret alıcı makalenizi keyifle okudum. Develer Kur’an-ı Kerimde bir çok ayette ismi geçmektedir. Diğer canlılara nazaran durumları biraz daha özeldir. Lütfen develeri incitmeyelim, çünkü onlar asla sahipsiz değillerdir. Diğer yazılarınızı da dört gözle beklediğimi bilmenizi ister, yayın hayatınızda başarılar dilerim.
Çok teşekkür ederim Zeynep Demir.
Allah’ın ayetinde yer alan, övülen ibretlik gösterilen hayvanlarda ve diğer canlılarda elbette çok büyük bir örnek Yaradılış vardır. Elbette bu tür şeylere dikkat edilmelidir. Lakin insanlar cidden ne yapacağını bilmez halde… Allah halimizi düzeltsin. Ellerine sağlık Samyeli
Teşekkür ederim imtihan amin.
İnsan,toprak,hava,su, hayvanlar.bitkiler aynı dünyada kader arkadaşlarıdır. Kaderleri birbirine bağlıdır. Birinin kaderi diğerinden ayrılmaz. Hayvana ve doğaya şiddet yoluyla insani bir yaşam elde edilemez..Bu dünyada bütün canlilarla kaderimiz birdir.Hic kimse Allah’ın verdiği cani alamaz.
Emeğine yüreğine sağlık Başarılarin devanimi diliyirum.SamyeLi ..
Anlamlı güzel yorumun için teşekkürler EzeL yüreğine sağlık arkadaşım.